About

This site has been established with the aim of collecting and sharing latest developments about the decision of TÜBİTAK (Turkish main scientific agency) which will probably lead to the closure of the Feza Gürsey Institute For Fundamental Sciences, a reputable institute with important contributions to (Turkish) science. All comments and contributions are welcome.*

The developments that have taken place are presented on this webpage in the following classification:

Thank you very much for all your support.

*There used to be a single website for this purpose; but the size of the reaction from scientific community and from the general public imposed division of the site into two parts -one in English and the other one in Turkish.

22 Responses to About

  1. Berna Uyanık says:

    TÜBİTAK’ın üçüncü bildirisinden:”The total
    number of visiting scientists (in accordance with the 38th clause of Law No. 2547), between the years 1999-2011 was 23.
    YÖK’un 2547 nolu kanunun 38. maddesi:Kamu kuruluşları ve vakıflarda görevlendirme:[5]

    “Madde 38 – (Değişik: 29/11/1983 – KHK – 243/46 md.)
    (Değişik birinci fıkra: 21/1/2010-5947/4 md.) Öğretim elemanları; ilgili kurumların talebi ve kendisinin muvafakati, üniversite yönetim kurulunun uygun görmesi ve rektörün onayı ile ihtiyaç duyulan konularda, özlük işlemleri kendi kurumlarınca yürütülmek kaydıyla, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilenlerin, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumlarındaki aylık ve diğer ödemeler ile öteki hakları devam eder. Yükseköğretim Kurulu, bağlı birimleri ve Üniversitelerarası Kurul ile Adli Tıp Kurumunda görevlendirilenler hariç olmak üzere bu fıkra uyarınca görevlendirilenler döner sermayeden yararlanamaz.
    (Ek fıkra: 21/1/2010-5947/4 md.)Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile dernek ve vakıfların yönetim ve denetim organlarında görev yapanlar bakımından ayrıca bir görevlendirme kararı aranmaz. Ancak bu görevler, öğretim elemanının bu Kanundan kaynaklanan mesaisini aksatmayacak şekilde yürütülür.
    Yükseköğretim Kurulunun isteği ve ilgili kamu kuruluşunun onayı ile yükseköğretim kurumları veya birimleri, ilgili adli mercilerin talebi ile adli tıp mevzuatı çerçevesinde adli tıp olaylarında ve diğer adli konularda resmi bilirkişi olarak görevlendirilebilirler.
    (Değişik: 19/4/1990 – KHK – 422/2 md.; Değiştirilerek kabul: 25/10/1990 – 3670/11 md.) Bu madde uyarınca görevlendirilen öğretim elemanları kendi kurumlarından alacakları aylık ve ödeneklerin yanısıra, görevlendirildikleri kurumda yürüttükleri görev için birinci derecenin dördüncü kademesinde bulunan bir genel müdürün aylık ve ek gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı geçmemek üzere ilgili bakan tarafından tespit edilecek miktarı net olarak ikinci görev aylığı şeklinde ayrıca alırlar. Bunlar görevlendirildikleri kurumlarca kendilerine bu suretle yapılan ödemeleri döner sermayelere yatırmak zorunda değildirler. Bunlara görev yapacakları kurumca bu ödeme dışında başkaca bir ödeme yapılmaz.”

    Şimdi bu maddeye göre Feza Gürsey Enstitüsüne gelenler bilimci, peki diğerleri ne?
    TÜBİTAK bu bildirisiyle akıl tutulması yaşadığını bir kez daha ispatladı.

  2. Feza Gürsey Enstitüsü kuramsal bilim alanında bir çok çalışmalara imza atmış ve bu alanda çeşitli yaz okulları ve seminerler düzenleyerek bir çıkar beklenmeksizin genç bilim insanlarının ufkunu aydınlatmıştır. Bu önemli kurumun kapatılıp başka kurumla birleştirilmesi yerine daha da geliştirilmesini isterdim. Enstitüler bilim üreten kurumlardır. FG Enstitüsü bunu layıkıyla yerine getirmiştir. Enstitülerin çoğaltılması yerine birleştirilmesini yanlış buluyorum.

  3. Ben lise 3 İstanbul Atatürk Fen Lisesi öğrencisiyim. Bu konu hakkında hepinizle aynı görüşteyim. Merak ettiğim ir şey var; Herhangi bir e-imza toplama ilgili bir başlık varmı. Katılmayı çok isterim. Ben matematik araştırmalırını seven biriyim okulumda da matetik adını çalışmalar yaptım. Ama bnları yaparken elbette araştırma sürecin araştırmacıların makalelerin yazılarından yararlandım. Eğer bu enstitü kapatılırsa , bahsettiğimiz enstitü Feza Gürsoy iken, bu araştırmalara gelecekte nasıl bir öğrenci ulaşak yada çeşitlendirecek kaynakçasını.

    Emrullah Yiğit

  4. yuksel ergun says:

    Hangi gerekçe ile yapılmış olursa olsun, rüştünü bilim dünyasına kabul ettirmiş bu Enstitünün kapatılmasını şiddetle kınıyorum. Kaç tane Feza Gürsey’imiz, Asım Orhan Barut gibi bilim insanımız var; bırakın bunu, Prof. Abdus Salam adını isminin başına alan Trieste uluslararası teorik fizik merkezi herkes tarafından bilinir ki küçük bir binada çalışmaya başlamış ancak şimdilerde ileri düzeyde deneylerin de yapıldığı bir araştırma merkezine dönüşmüştür. Kaç öğrenci bu Enstitü’ de temel eğitimlerini tamamlamışlardır bilinmesi gerekir. Kıymayın buralara, kıymayın gençliğin eğitim – araştırma destek birimine. Çin de örneğin, kapatmak bir yana sayıları giderek artmakta olduğu görünmemektedir.

  5. Yüksel Atakan says:

    Aşağıda Cumhriyet Bilim Teknik’den (22.07.2011) bazı alıntıları bilgilerinize sunuyorum.
    DARISI TÜRK BİLİMİNİN VE FEZA GÜRSEY ENST.nün BAŞINA!
    BU YAZIYI TÜBİTAK BAŞKANI VE İLGİLİ YENİ BAKANIN OKUMASI YARARLI OLABİLİR.
    yüksel atakan
    almanya

    Çin bilimde yeni bir süper güç
    21.yüzyılın başlangıcından bugüne dek Çinli bilim insanlarının ürettiği bilimsel makale sayısını hiçbir ülke yakalayamadı. Tsinghua Üniversitesi ve Pekin Üniversitesi gibi çok sayıda Çin üniversitesi, bugün dünyanın saygın araştırma kurumları arasında yer alıyor. Çin çıkışlı bilimsel yayınların hacmi Thomson-Reuters’a göre 2000 yılındaki 20.000’den 2010 yılındaki 130.000’e tırmanmış durumda.
    Çin’in bilimde süper güç olma konusunda iddialı. Bu politika Devlet Başkanı Hu Cintao tarafından da büyük destek görüyor. Başkan Hu, Çin’in 2020 yılında bilimde dünya lideri olması için tüm ulusal kaynakları seferber edeceğini duyurdu.
    20 yıl önce Sovyetler Birliği’nin dağılmasının arifesinde Rusya, bilimsel araştırmaların en hızlı geliştiği ülkelerden biriydi; Çin, Hindistan ve Brezilya’nın toplamından fazla sayıda araştırma bu ülkede yapılıyordu. Ancak bu tarihten sonra bu ülkelerin gerisinde kalmaya başladı.
    Wilsdon, Çin biliminin hızlı gelişmesinin ardında üç önemli faktörün yattığını belirtiyor. Birincisi Çin hükümetinin bilimi teşvik etmek amacıyla sağladığı devasa mali destekler. Enflasyon hızının ilerisinde seyreden bu destekler, ilköğretimden doktora seviyesine kadar eğitimin tüm evrelerinde geçerli.
    İkincisi bilginin, temel bilimlerden, ticari uygulama sürecine kadar organize bir şekilde yol alması.
    Üçüncüsü özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’da çalışmalarını sürdüren Çin diyasporasının uzmanlıklarından yararlanılması. Yurt dışında çalışan Çinli bilim insanları, yılın belirli dönemlerde ülkelerindeki bilimsel çalışmalara katkı sağlamaları için geri çağırılıyor. Böylece Batı ülkelerindeki araştırmalar ile aralarında bir köprü oluşturuluyor.
    Derleyen: Reyhan Oksay
    Kaynak: http://www.ft.com/intl/cms/ http://www.scientificamerican.com/blog/

  6. Prof. Mehmet Koca says:

    Yüksek Enerji Fiziğinde ileri teorik calısmalar yapan ve sırfi matematiğin en temel konularında yoğunlaşan FGE, Cumhuriyetimizin Kuruluş felsefesi doğrultusunda ilerleyen, uluslararası duzeyde adını duyurmuş önemli bir kuruluşumuzdur. TÜBİTAK´ın bugünkü yöneticileri bu kararlarıyla TÜBİTAK´ın geçmişini inkar eder bir davraniş içine girmiş bulunuyorlar. Yöneticisi bulundukları kurumu Cahit Arf, Erdal İnönü ve Feza Gürsey gibi ünlü bilim insanlarımızın kurduklarını unutmasınlar.FGE, Almanya´da Max Planck Enstitüsü, ABD´de ve diger ileri ülkelerde temel bilimler alanlarında tanınmış enstitüler düzeyine getirilmesi gerekirken matematiğin bir dalinda araştırma yapan bir kuruma bağlanmasi anlaşılır bir şey değildir.Doğrusu kriptolojiyle uğrasan enstitü FGE bünyesine alınmasi daha doğru olurdu.

  7. Feza Gursey was a world renowned scholar and a colleague of mine at Yale where he held the prestigious Josiah Willard Gibbs Professorship. He inspired a whole generation of physicists, many of them from Turkey. He was a role model to many of us, both for his scholarship and his code of conduct. An institute in his name was not only a fitting tribute to him, it was a way to continue his mission of strengthening physics in Turkey by giving the local physicists a role model, and a chance to interact with each other and with scholars from the world over for whom Feza’s name would serve as a magnet.

    Money is of course important for an institute to succeed but even more so is brand name and Feza Gurey’s name could not be improved on. If it is true that the institute is going to be shut down, it would be a tragedy. Now, I do not know the inner workings of the institute, but I do know that an institute in Feza Gursey’s name should not be shut down, for it can never be resurrected or duplicated if there is a change of heart later.

  8. Yüksel Atakan says:

    Değerli Arkadaşlar
    Bu konuda kuşkusuz imza kampanyasını sürdürelim, yazalım, çizelim ve mümkünse yetkililerle kişisel ilişki kurup durumun eski haline gelmesine çalışalım (Bu konuda FG sitesine yaz ben de yazdım ve imza kampanyasını destekledim).
    Ancak bir özeleştiriyi de yapmadan geçemiyeceğim:
    FG enstitüsü araştırmacı sayısının 30’dan 4’e indirilmesi sanırım 1 günde olmadı. Bu arada bu araştırmacılarımız ya da FG yöneticileri seslerini duyurdular mı? Yurt dışından izleyebildiğim kadarıyla bunca başarıya imza atmış bu enstitünün popüler bilim dergilerinde olsun ya da medyada, bu enstitünün işlevini, yaptıkları değerli çalışmaları halka duyurduğunu ve araştırmacı sayısının gitgide azaltılmasıyla ilgili durumu protesto ettiklerini okumadım ve TV’lerde görmedim.
    Şimdi deyim yerindeyse tam ‘gemi batarken’ kurtarılmaya çalışılıyor.
    Zaten 4 kişiye inen enstitü eski yerinde bile kalsa etkin çalışmalar yapabilir mi? Neden araştırmacı sayısının da arttırılması yazılarla gündeme gelmiyor?
    En iyi dileklerimle ve selamlarımla
    Yüksel Atakan, Dr.
    Fizik Y.Müh.
    almanya

  9. Kudret Karatepe says:

    “Herseyi iyi bildiklerini zannedenler öğrenemezler”e güzel bir örnek. Gene taraf TÜBİTAK yönetimi sapla samanı karıştırmış. Tempest/Kritoloji ile Yüksek Enerji Fiziğinin ilişkisi nedir anlamadım. Laf ola beri gele, 15 yıllık Temel Bilimlerde Arastıma ile kendini kanıtlamış Enstitüyü kapatmak için birleştirmeyi bahane göstermekte hiç beis görmüyorlar. Umarım TÜBİTAK yönetimi yanlıştan bir an önce dönerde Dünya da saygınlık kazanmış, önemli yer edinmiş kurumu eski personel kadrosu ile tekrar olması gereken yere getirirler.
    Saygılarımla
    Kudret Karatepe
    Elektronik Y Müh
    ODTÜ 1983

  10. Feza Güresy hocamızın adını taşıyan enstitünün sacede Bilişim ve Bilgi Güvenliği ile İleri Teknolojiler Araştırma Merkezine bağlanmasını çok doğru bulmuyorum. Feza Gürsey dünyaca tanınmış bir özellikle Particle, yüksek enerji konularında çalışmış bir Teorik Fizikçimiz olup anısına ve adını yaşatmak amacıyla kurulmuş olan enstitünün de çalışma alanının bu alanlara uygun bir şekilde düşünülmesi ve sürdürülmesi gerektiğine inanmaktayım.

  11. Fuat İNCE says:

    Aydınlanma çağından modern çağlara ve günümüze kadar, her ülkenin gelişmişlik kazanması, temel bilimlere verilen önem ve destekle birlikte olmuştur. Yalnız teknoloji ile kalkınma olacağını sananların aldandıkları zamanla ortaya çıkar. http://www.bilimania.com Türkiye gibi kalkınma yolunda hız kazanmakta olan bir ülke için Feza Gürsey Enstitüsünün kapatılıyor olmasına inanasım gelmiyor. Bu kararı verenlerin kararlarını gözden geçirmelerini diliyorum.

  12. Ömer says:

    Sitenin kuruluş amacı mükemmel. Başarılarınızın devamını dilerim.

  13. TÜBİTAK Bilim Kurulu’nun Feza Gürsey Enstitüsü’nün taşınmasına ilişkin kararının yankıları sürüyor. Ben de bu kararın değişik yönlerden gözden geçirilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyim.

    Bununla birlikte, TÜBİTAK açıklamasında belirtilen ” … temel bilimler ile uygulamalı ve mühendislik bilimleri ile sinerji yaratarak, birbirini tetikleyebileceği ortamların … ” oluşturulması gerektiğine kesinlikle katılıyorum. Benim düşüncem, FGE gibi bir yapının, TÜBİTAK-MAM benzeri, geniş kapsamlı, çok amaçlı bir araştırma merkezi içinde ele alınmasıdır. Kısaca ve basitçe açıklamam gerekirse, TÜBİTAK-MAM’a paralel olarak kurulabilecek, “Modelleme ve Benzetim Araştırma Merkezi” diyebileceğimiz yeni bir yapı içinde, hem çok-amaçlı modellemeler (matematik ve de kuramsal fizik, kimya, biyoloji ve mühendislik çalışmaları) hem de bilimsel ve endüstriyel amaçlı benzetim çalışmaları (hava tahminleri, deprem, denizler, borsa tahminleri, ekonomik analizler, genetik, bilimsel bilgisayar deneyleri, … gibi bir çok konuda) yapılabilir. Böylesi bir ortamda hem temel araştırmalar yapılabilir hem de uygulamalı alanlara doğrudan destek verilebilir diye düşünmekteyim.

    TÜBİTAK Bilim Kurulu’nun mevcut kararı gözden geçirirken böylesi genel bir laboratuvar yapısını hedeflemesinin çok daha yararlı olacağını düşünüyorum.

    • meral serdaroğlu says:

      Sayın Durmuş Ali Demir Bey
      Oldukça detaylı olarak verdiğiniz modele uygun bir enstitü kurulabilir ve de faydalı olabilir ama bunun için tamamen temel bilimlerle uğraşan tanınmış bir enstitüyü kapatıp başka yere bağlamak gerekmez. Düşündüğünüz modeli TUBITAK a teklif edip Izmirde kurmanız iyi olur kanımca.
      Meral Serdaroğlu

      • Meral hocam merhaba.

        Bu site ile bağlantım karıştığı için yanıtınızı şimdi tesadüfen gördüm. Mesajıma daha sonra daha bir açıklama da ekledim biliyorsunuz. İzmir veya başka bir yerde böylesi bir enstitü kurulması gerçekten de iyi olabilir. Bu işi üniversiteler bünyesinde tutmanın yararının sınırlı olacağı görüşündeyim. Bununla birlikte Boğaziçi Üniversitesi’nin son girişimini alışkışlıyor ve destekliyorum. Bütün üniversitelere örnek olmasını diliyorum böylesi bir girişimin.

        Durmuş Ali Demir

  14. kuday says:

    Rahmetli Feza Gürsey ve Erdal İnönü’nün hatıraları başta olmak üzere tüm çalışan/çalışmış bilim adamlarına hakaret olarak görüyorum. Çok yazık.

  15. Goran Senjanovic says:

    This is tragic news, and should be avoided at all cost. I wish I were able to help.

    Goran Senjanovic

    ICTP, Trieste

  16. Fatma Pınar Aslan says:

    Feza Gürsey Enstitüsü bugüne kadar üzerine düşenden fazlasını hakkıyla yerine getirdi.Bilimsel kadrosu, binlerce atıf alan yüzlerce makale yayınladı. Dünyanın her yerinden yüzlerce bilim insanı burada seminerler, dersler verdi. Yüzlerce öğrenci, enstitüde düzenlenen okullarda hiç bir maddi karşılık beklenmeksizin eğitim gördü. Bu okullarda, Türkiye’nin en itibarlı üniversitelerinde bile alınamayacak dersler, eğitim almak isteyen tüm öğrencilere koşulsuz olarak son derece verimli ve kaliteli bir şekilde verildi. Üzerine düşen tüm görevleri yerine getiren, Türkiye’nin bilimsel gelişimine büyük faydası olan bu enstitü, kapatılmayı değil, büyütülerek geliştirilmeyi hak etmektedir. Ülkemizin büyük bir adım daha geriye gitmesini önlemek, Tübitak’ın değil bizim olan enstitümüzün kapatılmasını engellemek için lütfen elimizden geleni yapalım.

  17. Doç. Dr. Elif KAÇAR says:

    Lazer fiziği alanında calışan bir akademisyen olarak, çalışmalarını her zaman takip ettiğim ve ülkemizde gerek Fizik biliminin gerekse Yüksek Enerji Fiziğinin gelişimine önemli katkılar sağlayan, yetiştirdiği ve yetiştireceği bilim insanları ile Fiziğin bugünün dünyasındaki vazgeçilmezliğini ilkelerinden taviz vermeden ülkemizde de yerleştirme yolunda çalışmalarına devam eden yegane enstitüsü Feza Gürsey’in değil kapatilmasının tek bir ilkesinin değiştirilmesinin dahi Türkiye’nin bilimsel gelişimine darbe vuracagı düşüncesindeyim. Bu sürecin bir an önce durdurulması gerekmektedir.

  18. Vedat Aslan says:

    Bu ve bunun gibi önemli gelişmeleri üzüntüyle izlemekteyim.Bir fizikçi olarak ülkemde bölümüm ile ilgili getirilen kısıtlamaları şiddetle kınıyorum. 21. yüzyılda büyük ve gelişmiş ülkeler fizik ve benzeri temel bilimlere çok daha fazla bütçe ve laboratuvar imkanları sunarken ülkemizde sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen ciddi çalışmalarla yeni nesil genç fizikçilere güzel olanaklar sağlayan bu Enstitü nün tasviyesi gerçekten çok saçma ve akılsızlıktan başka bir anlam taşımıyor.Umarım yetkililer bu aldıkları kararı tekrar gözden geçirip yanlışlarından dönerler.

  19. prof. dr. metin arık says:

    Feza Gürsey Enstitüsü, fiziğin teorik dallarında Türkiyenin en önde gelen dünya çapında bir kurumudur. Yapısının duyarlılıkla korunması gerekir. Yüksek enerji fiziği, hızlandıcı fiziği gibi stratejik alanlarda atılım yapmakta olan ve artan ekonomik gücüyle bölgesinde en önde gelen güçlü ülke olan Türkiye’nin bu dallara en yakın olabilecek bir enstitüyü kapaması veya esas olarak kriptolojiyle uğraşan bir başka enstitüye bağlamasının ülkemizin geleceği açısından hemen durdurulması gerekmektedir.

Leave a comment